İnsan karnı doyduğu halde aç kalır mı? Hem de nasıl. Bizler tok karınla aç kalan bir nesiliz, nasıl mı?
Son günlerde bir kimyasal gübre bezirganlığı türeyince tekrar yazayım dedim. “An apple a day, keeps the doctor away” Bu özdeyişi ortaokuldaki ingilizce derslerinden hatırlarsınız. Günde bir elmanın doktoru uzak tutmaya yettiğini söyler. 100 yıl kadar önce, Birinci Dünya savaşı sırasında, ortalama büyüklükte bir elmanın içindeki ana elementler şunlardı: Calsiyum 13,5 mg Fosfor 45 mg Demir 4,6 mg Magnezyum 29 mg Potasyum 117 mg Aradan geçen 100 yılda elma para kazanma hırsı yüzünden görünüş olarak daha parlak ve güzel görünüm kazanırken, adeta içi boşaldı. Günümüzde aynı büyüklükteki bir elma 100 yıl önceki bir elmanın: Yarısı kadar Kalsiyum Sekizde biri kadar Fosfor Yirmide biri kadar Demir Altıda biri kadar Magnezyum Aynı miktar Potasyum içeriyor. Kısaca, günümüzde bu özdeyişi “günde 20 elma doktoru uzak tutar” şeklinde güncellemek gerekiyor. Yani, gıdaların içindeki besin değerleri gitgide azalıyor. Buna sebep olan etmenler arasında kimyasal gübreler, toprağa atılan ot ve böcek zehirleri en büyük paya sahip. Yukardaki elementlere dikkat ederseniz, elma içinde azalmayan tek element potasyum. Çünkü NPK adı altında her çiftçi yüzlerce kilo kimyasal gübre atıyor, K, potasyum toprakta eksik değil. Fakat ölçüsüz verildiği için, her verilen potasyum gübresi topraktaki Magnezyumu, Çinkoyu, Kalsiyumu ve Selenyumu azaltıyor. NPK’nin diğer üyesi de Azot. Azot her verildiğinde topraktaki C vitaminini ve demiri azaltıyor. Çünkü NPK topraktaki bitki köklerinin alabileceği formda değil, topraktaki doğal kimyasal dengeyi bozuyor ve suda eriyebilir hale getiriyor. C vitamini ve demir (Fe)de yağmurla veya sulama sırasında akıp gidiyor. Bu eksiklikler de, hem yetiştirilen bitkilerde hem de onu yiyen insanlarda bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Sonuç olarak, fakir yiyemediği için, zengin de yediği halde aç... Nihat Yılmazbilek
Comments